Sen de iyi ki doğdun!
Bir diyeceğim daha vardı, anlatmazsam olmaz.
İstanbul'a gelmeden iki gün önce doğum günümdü. Hem veda hem doğum günü dedik bir kaç arkadaşla çıktık buluştuk o gün.
Arkadaşları beklerken bir ara makyaj tazelemeye tuvalete gittim. Aynanın karşısında iki kızız. Yanımdaki kız biraz sinir biraz şaşkınlık karışımı oflaya puflaya aynada saçını temizliyor. Sözde birbirimize bakmıyoruz ama aynada sürekli göz göze geliyoruz. Bir geliyoruz, iki geliyoruz en sonunda biraz uzun takılı kalıyor gözlerimiz birbirimizde. Aynadan yansıyan gözlerimiz bir anlık sinerji yakalıyor ve kız bombayı patlatıyor; "Kuş sıçtı da kafama!". Bu kez ikimiz de gülme ile karışık hayretlerdeyiz derken ekliyor;
"Bir de bugün doğum günüm!"
"Neee, aaa benim de doğum günüm"
"Hadi canım ciddi misin?"
"Benim kafama kuş sıçmadı ama daha."
Biz kaptırdık koyu bir muhabbete kendimizi, bu arada hala tuvaletteyiz. Şanstan, isteklerimizden dem vuruyoruz. Bu arkadaşın adı Irmak imiş. Tanışıyoruz,çok memnun oluyoruz. Hala çok şaşkınız ve arada bir "Şaka gibi ya" diye ünlemler veriyoruz muhabbetimize. O bana okulu bitirmeyi dilediğinden bahsediyor, ben ona pazar günü taşınıyor olduğumdan. En son öyle bir sinerji daha yakalıyoruz ki sarılıveriyoruz birbirimize! Sonra da bu komik anı ölümsüzleştirmek için tuvalette bir fotoğraf çekiliyoruz. Dedik işte, "şaka gibi"!
Muhabbetimizi bitirip ayrılma vakti artık, o da saçını yeterince temizledi zaten.
"İyi ki doğdun, Arzu!"
"Sen de iyi ki doğdun!"
Tek pişmanlığım o çektiği fotoğrafı bana göndermesini istemeyi akıl edememiş olmam.
Eyy 3 Nisan'da La Puerta tuvaletinde bulunan kız! Sesimi duyuyorsan yapman gerekenin ne olduğunu biliyorsun. Komik tesadüfümüzün ölümsüz parçasını bana getir!
Tesadüflerin böylesi en güzeli değil mi sizce de?
İstanbul'a gelmeden iki gün önce doğum günümdü. Hem veda hem doğum günü dedik bir kaç arkadaşla çıktık buluştuk o gün.
Yemek yiyeceğimiz yer Alsancak'ta La Puerta diye çok hoş retro havası olan bir mekan. Tarih 3 Nisan.
Bu detaylar birazdan anlatacağım hikaye için çok önemli bir belge niteliğinde, o yüzden not düşelim.
"Bir de bugün doğum günüm!"
"Neee, aaa benim de doğum günüm"
"Hadi canım ciddi misin?"
"Benim kafama kuş sıçmadı ama daha."
Biz kaptırdık koyu bir muhabbete kendimizi, bu arada hala tuvaletteyiz. Şanstan, isteklerimizden dem vuruyoruz. Bu arkadaşın adı Irmak imiş. Tanışıyoruz,çok memnun oluyoruz. Hala çok şaşkınız ve arada bir "Şaka gibi ya" diye ünlemler veriyoruz muhabbetimize. O bana okulu bitirmeyi dilediğinden bahsediyor, ben ona pazar günü taşınıyor olduğumdan. En son öyle bir sinerji daha yakalıyoruz ki sarılıveriyoruz birbirimize! Sonra da bu komik anı ölümsüzleştirmek için tuvalette bir fotoğraf çekiliyoruz. Dedik işte, "şaka gibi"!
Muhabbetimizi bitirip ayrılma vakti artık, o da saçını yeterince temizledi zaten.
"İyi ki doğdun, Arzu!"
"Sen de iyi ki doğdun!"
Tek pişmanlığım o çektiği fotoğrafı bana göndermesini istemeyi akıl edememiş olmam.
Eyy 3 Nisan'da La Puerta tuvaletinde bulunan kız! Sesimi duyuyorsan yapman gerekenin ne olduğunu biliyorsun. Komik tesadüfümüzün ölümsüz parçasını bana getir!
Tesadüflerin böylesi en güzeli değil mi sizce de?
kaynak |
Sevgiler,
İlham Kedisi
Arzuu, severek okuyorum yazılarını! hayat enerjin bana şu zorlu gelecek telaşı dönemimde inanılmaz enerji veriyor! iyi doğdun güzel arkadaşım :*
YanıtlaSilİnanamadim boyle bi etkim olduguna cok cok cok mutlu oldum cok! Yaaa bebek seni ya, tesekkur ederim ^_^ Daha cok yazayim ben o zaman ne dersin hihiihh
Silkesinlikle hepsini okurum :) ve işlerimi yoluma koyduğumda bende bir blog açacağım, evet evet açacağım! :))
Silbaya geçmiş üstünden ama olsun. Doğum gününüz kutlu olsun. nice güzel yaşlarınız olsun. :)
YanıtlaSilNe güzel bir an yaşamışsınız.. O anki bakışmaları az çok tahmin ediyorum. :))
Coook tesekkur ederiiim! Sonradan gelen kutlamalar ilk gunkunden daha guzel oluyor cunku tamamen surpriz iceriyor :) Hele ki haftalar sonra blogu acmisken bu yorumu gormek cok tatli :)
YanıtlaSil