Hayat Kaçık Bir Uykudur

Çok değil iki gün önce histerikli gibi aynı şarkıları dinleme krizim tutmuştu. Dinlemeyi özlediğim grup ise belliydi, Redd. Tüm albümlerin şarkılarını defalarca başa sardım. Arada bu zamanlarda oluyor bana. Redd mevsimim diye birşey var galiba. Bir de İstanbul'a geldiğimden beri konsere gitme ve avaz avaz şarkı söyleme isteğim. Bu iki isteğim için biraz internette bakındığımda dibimde ve iki gün sonraya Redd konseri olduğunu gördüm. Hissettim mi nedir? Hemen uçamadım havalara çünkü çalışıp çalışmayacağım belli değildi. Gidemem heralde dedim ama içim kaynadı bi kere. Her şey bir gün önce programıma düşecek uçuşa bağlıydı. Tam yolunda gitti herşey ve ben cumartesi sabah mesaimi bitirdim, geceki konser için imkan yaratabilirdim. Arkadaş hatrına çiğ tavuk yiyebilecek bir arkadaşım var,ki kendisi vejeteryan. Kıramadı beni ve sadece tek bir şarkısını bildiği grubun konserine geldi benimle.
Ne kadar çok bağırıp, ne kadar çok şarkı söylediğimi görmeliydiniz. Tam bu noktada çiğ tavuk devreye girdi ve sevgili arkadaşım bana deliler gibi eşlik etti. Hani bir insan hiç mi renk vermez şarkıları bilmediğiyle ilgili. Hiç mi sıkılmaz yani? Nasıl ben de bilmiyorum nakaratı ilk duyduktan sonrasında hep benimle söyledi zıpladı durdu. Zeki çocuk! Gecenin en fanı seçilip sahneye çıkarılmasına az kalmıştı ki biz sonuna kadar beklemeyelim dedik. Böylece İstanbul'da niiiiihayet bir cumartesi gecesi geçirdim. Ve böylece buraya geçmiş bir etkinlik kaydı düşmüş oldum. Çoktan vakti gelip geçiyordu.



Aaa az daha unutuyordum. Ben saçlarımı kestirdim. Hem de kısacık. Elveda tel tokalar, elveda hostes topuzu!


Sevgiler,
İlham Kedisi

Yorumlar

Popüler Yayınlar