İtiraf etmem gereken bir şey var... Hakikaten de imkansız diye bir şey yokmuş. bir kere daha görmüş oldum. İnsan bir kere mecbur kalmayagörsün zaten, yapamayacağı şey yok. Başa gelen de çekiliyor en nihayetinde. İstanbul... Hiç bir zaman, yaşamanın hayalini kurmadığım bir şehir. Hayal bile değil iken, evim olan bir şehir. Hayalini kurduğum onca şehre inat hem de. Asla alışamayacağımı biliyordum, ama asla! Burada kurduğum her yeni düzende, eskiyi özlüyordum. Eski hayallerimi mesela.Ne bileyim işte... En basitinden, İzmir'de iş bulma hayalini düşündükçe üzülüyordum. Ya da İzmir'de sahip olduğum o düzenle, burada kurduğum düzeni kıyaslayınca hiç bir şey kesişmiyordu hayatımda ve ben bu yeni şehirle başa çıkamayacağıma daha da inanıyordum. Bu sırada İstanbul'a alıştın mı diye soranlara da böyle bir şeyin imkanı olmadığını anlatmaktan usanmıyordum. Sonra... Sonra ne oldu gerçekten bilmiyorum. Tam olarak ne zamandan sonra içinde bulunduğum resme uzaktan bakabilmeye başladım,...
Merhaba, Ben Arzu. Ama siz bana ''ilham kedisi'' diyebilirsiniz. Başlamadan önce bi kahve demleyin, kendinizi evinizde gibi hissedin ve rahatınıza bakın. Konuşacak çok şey var :)