Ana içeriğe atla

Ev gibisi

Mis gibi bir kış gecesi, mis gibi!
Şu an sıcacık evimde ev yapımı sahlebimi (salep miydi yoksa) yudumlarken bunu söylemesi kolay tabii... Ama daha bir kaç saat önce bu kadar şanslı değildim.
Dur, başa alayım.
Yorgunluktan öldüğüm günlerden bu gün zaten eve sabah 6'da gelmiştim. Gözlerim yanıyordu uykusuzluktan. Bayılıp uyumuşum. 5 saat uyuduktan sonra yataktan gerçek anlamda sürünerek çıktım. İlk bir kalktım sonra kendimi tekrar attım falan bu böyle biraz sürdü. Yapma Rocky, kalk ayağa dedim kendime ve hızlı bir kahvaltı sonrası o yorgunlukla gittim bir de spor yaptım. Pes, yazarken bile kendimle gurur duydum be!
Her neyse... Sanılmasın ki sabah 6'da geldim artık boşum falan. gece 12 de gitmem gereken bir uçuş daha vardı ve ben sürekli kafamda uyku hesapları yapıyordum. Şimdi eve varınca uyusam, sonra geceden sabaha çalışırken zorlanır mıyım? Ay yok, dayanayım bir kaç saat de gitmeden evvel uyurum... Ya uyuyamazsam? Ya uyanamazsam?        Sonuç: H U N İ

Uzatmalı bir market alışverişi, ütüydü bulaşıktı, ıvırdı zıvırdı, hatta bir tane gezi yazısına başlamasıydı falan derken oyalayabildiğim kadar oyaladım kendimi. Bir süre sonra gözlerim yine akmaya başladı. Baktım alıklaşıyorum pes ettim, yazıyı kapattım ve uyudum.
En sevdiğim şey olan, alarm sesiyle uyandığımda saat 22:30'du. Yatağa gidilecek saatlerde ben yatağımdan kalkıyordum. Hala uykusuzdum. Neyse, deyip başa geleni çekmek üzere kalktım odanın ışığını açtım. Ve tam o sırada gözüm bahçeye takıldı. Nasıl yani? Başka bir dünyaya mı uyandım?
Rocky? Alice?  Bu gördüğüm manzara nasıl bu kadar beyaz olabiilir? Uykusuzluktan beyin devrelerimi yakmadıysam, ben uyurken karlar bahçemi ele geçirmiş, yükselmiş de yükselmişti. 
Kaç gün uyudum acaba hissini bildin mi? Bu tam olarak öyle bir şey.
Evin içinde mutluluktan dört köşeydim artık. Evin etrafını karlar sarmış, gözlerim bayram ediyordu. Bir Egeli olarak kar çocukluğumdan beri hayalini kurduğum bir şeydi. İlk defa ciddi anlamda kar gördüğümde burada Kar Postası yazmıştım ve çocuklar gibi şendim. Şimdi de aynıyım. Kar ile olan ilişkim hayat boyu tutkuyla devam edecek bence.


İşte size odamdan bir manzara.


Kahvemi yaptım bir güzel, geçtim aynanın karşısına hazırlanıyorum. Görev beklemez nihayetinde. Ama uçuşlar iptal oluyor bir taraftan. Yine de bana dur gelme diyen yok. Arıyorum açan yok. Kıyamet olmuştur havalimanı, geçen seneden tahmin ediyorum çünkü. Yiyeceğimiz rötarları, belirsiz beklemeleri düşünüyorum. Kim bilir sabah kaça kadar beklerim falan diye düşünüp üzülüyorum.  Bir taraftan da makyajımı yapıyorum ama. Çılgınlar gibi taksi duraklarını arıyorum (araç yok abla araç yok diyor), bir taraftan da uçuşa gidip gitmeme konusunu danışabileceğim bir muhattap arıyorum derken benim kaldı yarım saatim. Ya yetişemeyeceğim, ya gidip orda öylesine sabahlayacağım. Son dakikada BiTaksi'den çağrım da kabul edildi, taksi de buldum. Gidiyorum kimse tutamayacak herhalde. 


Kahvemi de bitiremeden çıktım zaten. Bir de yanıma ne olur ne olmaz diye eşofman bile aldım. Hani olur da hava şartlarından İstanbul'a dönemezsek, olur da başka bir yere inersek falan neler düşünüyorum.
En vazgeçtiğin anda, en çok ihtiyacın olan şeyler gerçekleşebiliyor bazen. Böyle anlarda şansa inanıyorum işte. Havalimanı caddesine bile çıkmamıştık ki, uçuşların kesin iptali ile ilgili şirketten haber geldi. Ve ben pıtı pıtı döndüm sıcak yuvama. Hemen konsept hazırlandı, mumlar yakıldı, hafif bir müzik açıldı, sıcak sahlepler yapıldı (veya salepler) ve bitmek bilmeyen kar tam şu saate kadar keyifle izlendi. Blogumla da keyfimi taçlandırmış oldum böylelikle.




Orkidelerime ne demeli?
Yarım kalan uykum göz kapaklarımı ağırlaştırıyor şimdi. Eğer ki ben gözlerimi bu manzaralardan almayı başarabilirsem uyuyacağım.




İşte böyle anlarda kış mis gibi. Bir de evde olmak güzel şey.
Tadını çıkarın.


Sevgiler,
İlham Kedisi

Yorumlar

  1. İptal olması iyi olmuş, efendim :) Rocky bugün kahvesini içsin, kar manzarasını bir güzel seyretsin. Afiyet olsun! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rocky tatilde*
      Keyfim o kadar yerinde ki nasıl keyif yapacağımı şaşırmış durumdayım.

      Aynı macera gece 12'de yine beni bekliyor. Bakalım kahramanımızın şansı bu kez de dönecek mi? Göriciiiiz...

      Sil
  2. Avvvv çok güzel çok huzurlu! Bugün tam olarak ben de odamın tadını çıkarmayı planlıyorum ♥

    YanıtlaSil
  3. Galiba PC de spotify açık �� spotify adını paylaşırmısın ? ��İlham alalım biraz ��

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meydan Okuyorum!

Ben geldiiim! Hem de öyle bir geldim ki, ellerim kollarım dolu bir şekilde! Evet, bir sürprizim var. Bu blogda daha önce yapılmamış yepyeni bir şey ile çıkageldim yine. 2017 hayatımda olduğu kadar blogumda da türlü türlü yeniliklere ev sahipliği yapıyor. Hazır lafı gelmişken şimdiye kadar çok sevdim kendisini, umuyorum aramız açılmaz diye de belirtiyor, yeni yılın kulağını ufacık bir çekiyorum. Her neyse, gelelim sürprizime... Hazır mıyız?  Ver trampetlerle gerilim müziğini hızlı hızlı;   ''  tıpıtıpıtıpı tııııııp''... Duyduk duymadık demeyin! Bu bir   CHALLENGE   , bir    SALANJ   bir   MEYDAN OKUMA  yazısıdır! İstenilen  herhangi bir şekilde adlandırmak ve hunharca katılmak serbesttir! Hodri meydan demeden önce konuyla ilgili bahsetmek istediğim şeyler var. Konumuz '' Apartman Sohbetleri ''. Ve konunun da, soruların da sahibi  İlker Gümüşoluk . YouTube'da videodan videoya zıpladığım bir gün, şans...

Sabahları 5'te uyanmak (Kargalara selam olsun)

 Ey uykucu ahali ve çok sevgili kargalar! Toplanın yamacıma, neden sabah 5’te kalkıyorum, nereden çıktı bu iş ve nereden geliyor  bu motivasyon onu anlatmaya başlıyorum.  Birden fazla motivasyon kaynağım var aslına bakarsanız. Yapmak istediklerim, yarım bıraktıklarım, sabahın sessizliği, gün doğumunun güzelliği, kendime zaman yaratma ihtiyacım falan filan diye başlıklarım uzar gider.  Ama yine de hepsi birlikte toplanıp gelse bile beni yataktan çıkarmaya yetmiyordu. Uyanmak için tek bir şartım vardı; “havanın aydınlanması” .  Sabahın karanlığı bana geceleri uyanıp işe gittiğim günleri hatırlattığı için işi bırakmamla birlikte (bilmeyenler için mini bilgi, hostestim) fark etmeden yeni bir alışkanlık geliştirmiş oldum. Hatta bu alışkanlığın kendime koyduğum bir kural olduğunu sonradan fark edecektim; ''  artık hava aydınlanmadan uyanmana gerek yok, artık karanlıkta kalkmak zorunda değilsin,artık gece uykunu bölmek zorunda değilsin... '' Bunu kendime ödül olar...

Osaka'ya Uçtum!

Turna kuşu bilinen en eski origami figürüdür. Aynı zamanda özel bir anlamı vardır. Bin tane turna kuşu yapan kişi bir dilek hakkına sahiptir. Japonlar güzel dilekleri için turna kuşu yapmayı sihirli bulurlar. Nereden mi biliyorum? Üniversite son sınıftayken keşfedip katıldığım bir origami atölyesinden. Bu atölyeden bana kalan turna kuşu figürü hiç unutmadığım, gözüm kapalı yaptığım bir şey oldu benim için. Origami kağıdı bulduğum zamanlarda şanslıydım. Ama çoğunlukla ya renkli bir kağıdı, ya bir gazeteyi, ya da eski bir kağıt parayı origamiye çevirdim. Hiç bir şey yapamadığım zamanlarda elime bir kağıt alıp katlamayı ve onu kuşa çevirmeyi sihirli buluyorum ben de. Turna kuşu sayım bin oldu mu bilmiyorum. Hala bir dilek hakkım oldu mu bilmiyorum. Büyük dileğim için en baştan oturup bin tane kağıt katlamaya başlasam iyi olur. Ama son zamanlarda evrene gönderdiğim mesajların bir şekilde iletildiğinin de farkındayım. Bundan çok önce, daha origami yapmaya bile başlamadan önce kendime -kend...